Esirgeyen ve bağışlayan
Allah’ın adı ile başlıyorum anlatmaya; sakın ola okurken o güzel gözleriniz
yorulmaya…
Muhammed’i
Aşkımıza Ne Zamandır Davet Etmiyoruz?
Sonsuz yıl
öncesinden boşlukta bir ses yükseldi: AŞK!
Aşk’tı adı.
Rab Aşk dedi, Âşık
ol dedi; Âdem âşık oldu.
Rab Aşk dedi,
Âşık ol dedi; Yûsuf âşık oldu.
Rab Aşk dedi,
Âşık ol dedi; Muhammed(sav) âşık oldu.
Ve âşık oldu
insan, evvelde ve ezelde Allah’a âşık oldu.
Çünkü Aşk
cismanî değil ruhanîydi. Bu yüzden en layık olunacak aşk Hak aşkıydı. O’nun
gücü tüm insanları sevmeyi yeterdi; ama insan tüm gücünü O’nu sevmeye veriyor
muydu, bu tartışılırdı.
Ve âşık oldu
insan, En Sevgili’ye Muhammed’e âşık oldu. Kâinatın Efendisine âşık oldu. İsa,
Yakup, Yusuf, İbrahim daha Muhammed yeryüzüne teşrif etmeden Onun aşkıyla ve
özlemiyle yandı. Sonra Muhammed yeryüzünü şereflendirdi ve bizleri yetim
bırakıp gitti. Şimdi hangimiz Onu Yusuf gibi, Yakup gibi arıyoruz, özlüyoruz?
Hangimiz O’na Melekler gibi aşığız. O Medine minberinde ‘ÜMMETİM, ÜMMETİM!’ diye
ağlarken; hangimiz uykunun en tatlı aralığında Onun aşkıyla uyanıp gönülden bir
‘EFENDİM’ nidâsı ile gözyaşı döküyoruz? Hangimiz ‘Sana aşığım Ey Muhammed!
Efendim, Seni gönlümden uzak tutma!’ diyoruz. Peki hangimiz ‘Ya Rahman!
Efendimizi gönlümüzden uzak tutma, Onu bize yakın eyle!’ diyerek secdeye
kapanıyoruz?
Allah Teâla
“Hiç şüphesiz benim tek sevgilim vardır. O da Âlemlere rahmet olarak yarattığım
MUHAMMED’dir.” Derken biz bu sevgiyi neden aşka vurmakta zorlanıyoruz? Neden
Salavat-ı Şeriflerimizi Onun ruhuna Aşk’la göndermiyoruz?
7 Kat Sema
Muhammed aşkıyla Onu bekledi senelerce.
‘Gel artık
Muhammed’ diye yalvardı Arş-ı Âla.
Hz Adem “Salih
Oğul”u bekledi.
Hz İsa
havarileriyle Allah’a sığınırken bir adım ötedeymiş gibi kokusunu aldığı ve
insanlara gelişini müjdelediği “Ahmed”i bekledi.
Hz Musa
vasıflarına hayran olup da ümmetinden olmak istediği “Salih Kardeş”i bekledi. (1)
Duy ey Musa,
gör Ey Musa! Ümmet-i Muhammed’in halini gör…
İşte biz O
Ümmet-i Muhammed… Yâ Ümmet-i Muhammed!
Kaç gece
bekledin Rahmet Peygamberini Nûru ile
gecenin zifiri karanlığını dağıtsın diye? Kaç gece yalvardın “Gel Ey
Muhammed” diye?
Sana Hasretiz
En Derinden
Ya Rasulallah!
O Gül yüzünü göremeden, gülleri bayıltan o mis kokunu alamadan, o rahmet dolu
sesini duyamadan gideceğiz bu dünyadan. Uzak olmasaydı yollar her gün senin
mübarek kokunun dolaştığı Medine sokaklarında seni arardık şüphesiz. Senin
aşkındır bizi besleyen, büyüten. Senin merhametindir bizi güvende hissettiren.
Senin asırlar öncesinden seslendiğin Ümmetindir seni bekleyen. Sana hasretiz en
derinden!
Korkuyorum
Efendim… Kıyamet gününde Kevser Havuzunun etrafına çağırdığında ümmetini; oraya
yaklaşamayacaklardan korkuyorum. Belki de o gün Sen’in nûrunu göremeyenlerden
olmaktan korkuyorum. Senin o Gül yüzüne dünyada hasretiz, Ahirette de hasret
olmaktan korkuyorum.
Ya Rabbim, bizi
Efendimizin mübarek yüzünden mahrum bırakma!
Sultanım! Nasıl taşladılar
Taif’te o mübarek yüzünü? Canların feda olduğu cemâline nasıl kıydılar? Şimdi o
yüzü göremeyen bizler görünce bakmaya bile kıyamayacağımız o yüzü nasıl
üzdüler, nasıl incittiler?
Dişin kırılmıştı ya
Uhud’da; Cebrail yaratıldığı günden beri en hızlı inişiyle inmişti yeryüzüne.
Çünkü bir ses yankılanmıştı altı yerden: “Muhammed’in dişi yere düşmesin!”
diye.
Biz ki Senin sevincine
ağlayan, biz ki senin üzüntüne ağlayan, biz ki senin aşkınla yanan boynu bükük
ümmet…
Mir’aç’ta Peygamberlerin kavuştuğu gibi Sana,
Mir’aç’ta Senin kavuştuğun
gibi Allah’a,
Biz de kendi Mir’acımızı,
Sana kavuşacağımız günü bekliyoruz Efendim.
Sana kavuşmak için yanıyoruz.
Senin aşkın oldukça yüreklerimizde, hiç sönmeyecekmiş gibi yanıyoruz.
Âlemler Senin nuruna
yaratıldı Ya Habiballah! Sen teşrif etmeseydin Dünyaya, Sen teşrif etmeyecek
olsaydın Dünyaya; bir taş bile oynamazdı yerinden.
Sen ki Yaratılanların en
şereflisi,
Sen ki Peygamberler
gerdanlığının ortasındaki en büyük mücevher.
Bizi Sen’siz bırakma,
gönlümüzü aşkınsız eyleme…
Ağlıyoruz Efendim, Seni
bekleyerek ağlıyoruz.
Ya
Rasulallah! Sen unutmazsın bizleri bunda kuşku yok. Allah Seni unutturmasın
bize… (2)
‘Aşk İle’
Özge Özkan
(1)Dursun
Ali Erzincanlı-Miraç
(2)Dursun
Ali Erzincanlı -Miraç
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder